Bu içeriği okumadan evvel isterseniz saydığımız eserlerle vedalaşın zira içeriğin sonuna geldiğinizde konutunuzdaki birtakım besin hususlarını ağzınıza bile sürmek istemeyeceksiniz.
Bir nebze de olsa içinizi rahatlatacak bir ayrıntısı evvelce verelim. Bahsettiğimiz “pislikler” Amerika’dan ihraç edilen ürünler için geçerli. Fakat Türkiye’de de bilhassa kırmızı renkteki birçok eser içerisinde, böcek kullanılmasına müsaade verildiğini de unutmamanızda yarar var.
“Amerika’nın oyunu bu.” demeden evvel ülkemizde de müsaadesi bulunan böceklere bakalım.
Hani marketlerden satın aldığınız o pastırmalar, salamlar, meyveli yoğurtlar, dondurmalar üzere kırmızı ürünler var ya işte onların hepsinde “karmin” isimli böceğin kullanılmasına müsaade veriliyor.
Bu “sevgili” böceğimizin ‘Kullanım gayesi nedir, ziyanları var mı?‘ gibi sorularınızı ilgili içeriğimizde bulabilirsiniz. Biz çabucak mevzumuza dönelim.
“Olsa da yesek.” dediğiniz birçok besin hususundaki bu böcek bacağı, kakası, tüyüne kim, neden müsaade veriyor?
ABD Besin ve İlaç Dairesi (FDA), besinlerde sıhhat tehlikesi oluşturmayacak azamî seviyede doğal ve kaçınılmaz kusurlara müsaade veriyor. Yani eserin topraktan toplanma evresinde böcekler gelebilir, üretim basamağında bir kısmı da besinler içerisine girebilir.
Buna müsaade veriyorlar zira tehlikeli olmayan, doğal olarak oluşmuş ve kaçınılmaz kusurlardan büsbütün arınmış eserler yetiştirmek, hasat etmek ve işlemek, ABD Besin ve İlaç Dairesine nazaran hem ekonomik değil hem pratiği güç.
“Bize ne bundan, Amerikalılar düşünsün.” demeyin.
Amerika’daki üreticiler, şayet eserlerini ihraç etmek istiyorlarsa öncelikle ABD Besin ve İlaç Dairesinin müsaadesini alması gerekiyor. Yalnızca besin değil Türkiye’ye Amerika’dan gelen birçok eser için de FDA dokümanı zorunlu tutuluyor.
Hangi besinde ortalama ne kadar “pislik” var?
Kahvaltıdan başlayalım. Şayet Amerika menşeli bir fıstık ezmeniz sofranızda varsa bilin ki 100 gramında 30 yahut daha fazla böcek parçası, 1 yahut daha fazla kemirgen kılı, 25 mg’dan fazla da suda çözülmeyen inorganik kalıntısı var. Üstelik fıstık ezmesi, FDA listesindeki en denetimli besinlerden biri sayılıyor.
Sabah kahvaltısı için yeteri kadar iştahınız kaçtı mı? Gün içerisinde tükettiğimiz kimi eserlere de baktık.
“Bi’ kahve içelim de sindirelim.” derseniz tekrar düşünmenizde yarar var. Kakao çekirdeklerinin %4’ünden fazlası böcek istilasına uğramış ve yeniden birebir oranda çekirdek küflü. Kilo başına ise ortalama 10 mg yahut daha fazla göğüslü dışkısı kabul edilebiliyor.
Keyfiniz kaçtı, memnunluk için de bir modül çikolata mı istediniz? O vakit iğrenç lakin gerçek bir bilgimiz daha var. 100 gram çikolata, ortalama 60 yahut daha fazla böcek kesimi, 3 yahut daha fazla kemirgen kılı içeriyor. Kusur kaynağı olarak, hasat sonrası yahut süreç sırasında böcek istilası ya da hayvan kılı ile dışkısının bulaşması gösteriliyor. Teşekkürler FDA!
FDA bir de çikolata ve kakao için dipnot düşüp “potansiyel sıhhat tehlikesi” diyor. Yani kahve çekirdekleri ile çikolatada, hastalığa hatta mevte bile neden olabilen mikotoksin (küf türü) içerebilir. Mantarlar da yeniden bu dipnota dahil.
“İçimiz kalktı, makarnada ne olabilir ki yiyelim de bastırsın.” diyorsanız bizce ondan da vazgeçin. Çünkü 225 gram makarna başına ortalama 4,5 yahut daha fazla kemirgen kılı, 225 böcek parçası “kabul” ediliyor.
Bu verdiğimiz örnekler olağan ki böcek ve kemirgenlerin içerisine atladığı ürünlerin yalnızca birkaçı. Daha fazlasını merak ediyorsanız buraya tıklayarak öbür eserlerin içerisindeki pislik düzeylerini inceleyebilirsiniz.
Biz gözümüzle görmediğimiz için farkında olmadan yiyoruz da bu kadar parçayı onlar nasıl sayıyor?
Gıda üreticilerinin kurallara ters diğer eserler koymaması için daima olarak paketlenmiş ve bitmiş eserlerden numuneler alınıyor. Örneğin makarnadaki verdiğimiz pislik sayısı 6 paket için ölçülmüş bedeller.
Alınan numuneler, X ışınlarına ve metal dedektörlere de tabi tutuluyor. Bunun gayesi ise taş, metal, cam yahut plastik parçalarının hasat edilen besin hususu ile gelip gelmediğini anlamak.
Tarım ve İnsan Bilimleri Profesörü Besin Güvenliği Uzmanı Ben Chapman ise risk faktörlerini değerlendirirken cam yahut öteki modüllerin insanları yaralayabileceğini lakin müsaade verilen seviyedeki böcek modüllerinin iğrenç olsa bile besin kaynaklı hastalıklara yol açmayacağını söylüyor. Chapman’in kelamları ile içi rahatlayan var mı?
Dünyanın farklı bölgesindeki birçok insanın da böceği şuurlu olarak yediğini unutmayalım.
Bazı ülkelerdeki insanların farklı damak tatları var biliyoruz. Bunu, yarasa yiyenleri gördükten sonra daha da benimsedik tamam fakat “Onu da nasıl yiyorsun be arkadaş?” dediğimiz diğer alışkanlıklar da var.
Afrika’nın birtakım bölgelerinde ve Güney Kore’de beşerler çekirge yiyor. Etkin hâle gelmeyen çekirgeler sabah erkenden toplanıyor, haşlanıyor, temizleniyor ve tuzlanıyor. Tuz da lezzet versin diye herhâlde!
“-Bu akşam yemekte ne var? –Tırtıl.” Bunu da Meksika’da duymak mümkün. Pazarlarda taze olarak satılıyor ve yemeden evvel de kızartılıyor. Çıtır çıtır!
Taylandlılar ise çıtır atıştırmalık olarak cırcır böceği seviyor. Ayrıyeten su böcekleri de menülerin de yer alıyor.
Ne diyelim evvel bize, sonra da tüm böcek yiyenlere afiyet olsun…
Yiyeceklerin içerikleri hakkındaki içeriklerimiz:
Kaynak; https://www.webtekno.com/gida-bocek-neden-serbest-h138658.html
