Bakteriler, hastalıklara ve ölümlere neden olmalarının dışında en iyi antibiyotiklerimizi aşan dirençli süper bakterilere dönüşme riskini de taşıyorlar. Bu da onları geleceğimiz için büyük bir tehdit hâline getiriyor. Yeni antibiyotiklerin aranması devam ederken, kombinasyon terapileri, birden fazla bakteri kaçış yolunu engellemeye ve mikropların direnç geliştirme şansını sınırlamak için inceleniyor.
ABD’li ve Çinli araştırmacılar tarafından yapılan çalışmada, Makrolonlar olarak adlandırılan çift etkili antibiyotiklerin bakterilerin direnç geliştirmesini 100 milyon kat zorlaştırabiliyor. Bu sentetik bileşikler, ilk olarak 1950’lerde keşfedilen ve bakterilerin hızla direnç geliştirdiği eski antibiyotiklerden üretildi.
Bakterilere kaçacak yer bırakmayacak
Bu antibiyotikler, bakterileri iki farklı şekilde ortadan kaldırıyor. Bu yöntemlerden ilki bakteriye özgü bir enzimi bloke ederek DNA’ların replikasyonunu engeller ya da hücrede protein üreten organeller olan ribozomları inhibe ediyor. Bazen de ikisini birden yapıyor.
Chicago Illinois Üniversitesi’nden (UIC) biyolojik bilimci Elena Aleksandrov ve ekibi, üç yeni makrolon sentezledi. Sonrasında da bu bileşiklerin bakteriyel hücre fonksiyonlarını nasıl bloke ettiği incelendi. Makrolonlar, bilinen direnç genlerini aktive etmeden laboratuvarda üretilen bakterileri yok etti ve Streptococcus pneumoniae gibi ilaç direnci ile bilinen süper bakterilere karşı “dramatik şekilde iyileştirilmiş aktivite” gösterdi.
Yeni antibiyotik çiftlerinin ölümcül ve çevik bakteri türlerine karşı güçlendirilmeleri gerekiyor. Yine de bakterileri hafife almamak gerekiyor.
