1950’ler ve 60’lar boyunca Amerika ve Sovyetler Birliği arasında uzay yarışı tüm hızıyla devam ediyordu. Sovyetler, birbiri ardına kazandıkları zaferlerle Amerika’yı gölgede bırakıyordu.
Ancak CIA, bu yarışta geri kalmamak için harekete geçti ve inanılmaz bir planla Sovyetlerin Ay aracı Lunik’i ele geçirdi.
1950’lerin sonlarında, Sovyetler Birliği uzay yarışında Amerika’yı geride bırakıyordu.
1957’de Sputnik’in fırlatılmasıyla başlayan bu yarış, Sovyetlerin uzaydaki üstünlüğünü pekiştiriyordu. Bu dönemde Amerika, Sovyetlerin başarılarını yakından izleyerek kendi uzay programlarını geliştirmek için yoğun bir çaba sarf ediyordu.
Sputnik’in ardından Sovyetler birbiri ardına uzay başarıları elde etti.1957’de Sputnik 2 ile Laika adlı köpeği uzaya gönderen Sovyetler, 1959’da Luna 1 roketi ile Ay’ın yörüngesine ulaşarak büyük bir başarı daha kazandı. Sovyetlerin bu başarıları, Amerika üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.
CIA’in Lunik planı nasıl doğdu peki?
1959’da Sovyetler Birliği, uzay teknolojilerini dünya çapında sergileyerek prestij kazanmayı amaçladı. Sergi, Sovyetlerin en ileri teknolojilerini ve uzay araçlarını içeriyordu. CIA, bu sergide yer alan Lunik adlı Ay aracını incelemek için benzersiz bir fırsat gördü.
Lunik, Sovyetlerin Ay’a ulaşan ilk aracı Luna 2’ye benzer bir yapıdaydı ve bu araç hakkında bilgi edinmek, Amerika’nın uzay programı için büyük önem taşıyordu. CIA ajanları, sergiyi yakından izleyerek Lunic’in güvenlik önlemlerini ve taşınma süreçlerini inceledi.
Sergi sırasında sıkı güvenlik önlemleri alınmış olsa da aracın sergi alanından tren istasyonuna taşınması sırasında güvenliğin daha zayıf olduğunu fark ettiler. Bu zayıf nokta, CIA’in planını uygulamaya koyması için bir fırsat sundu.
Bir gece CIA ajanları, sade kıyafetlerle Lunik’i taşıyan kamyonu takip etmeye başladı.
Kamyon sergi alanından tren istasyonuna doğru yola çıktığında, ajanlar sürücüyü etkisiz hâle getirip kamyonu yakındaki bir hurdalığa götürdüler. Bu hurdalık, yüksek duvarlarla çevrili olduğu için operasyonun gizlilik içinde yürütülmesini sağlıyordu.
Hurdalığa ulaştıklarında ajanlar hemen işe koyuldu. Lunik’i kutusundan çıkardılar ve incelemeye başladılar. Ancak aracın içinde Sovyet mühürleriyle korunan bir bölge vardı.
Bu mühürleri kırmak, Sovyetlerin müdahale edildiğini anlamasına neden olacaktı. Hızla bir çözüm bulan ajanlar, mühürleri kopyalayıp tekrar yerine koyarak aracı incelemeye devam ettiler.
CIA ajanları, Lunik’in iç yapısını, motor montajlarını ve yakıt tanklarını inceleyerek Sovyetlerin roket teknolojisi hakkında değerli bilgiler elde etti. Özellikle Sovyetlerin roket motorları ve yakıt sistemleri hakkında elde edilen veriler, Amerika’nın kendi roket teknolojilerini geliştirmesine yardımcı oldu.
Gecenin sonunda ajanlar Lunik’i yeniden monte ederek kutusuna koydular ve kamyonu orijinal sürücüsüne geri teslim ettiler.
Ertesi sabah araç tren istasyonuna ulaştığında, Sovyetler hiçbir şeyin farkında değildi. CIA’in operasyonu, Amerika’nın Sovyetlerin uzay teknolojisi hakkında kritik bilgiler edinmesini sağladı.
Bu bilgiler, Amerika’nın uzay yarışındaki stratejilerini belirlemede ve uzay programlarını geliştirmede büyük önem taşıdı.
On yıl içinde, Amerika Apollo 11 misyonuyla Ay’a iniş yaparak uzay yarışını kazandığını ilan edecekti. Yirmi yıl sonra ise Sovyetler Birliği çökecek ve Soğuk Savaş sona erecekti.
CIA’in bu operasyonu, Amerika’nın uzay yarışındaki üstünlüğünü sağlamlaştırmasına yardımcı oldu ve Soğuk Savaş’ın gidişatını değiştirdi.