7.8 büyüklüğünde yaşanan deprem, Nepal’de binlerce insanın ölümüne neden olmuştu. Bu denli şiddetli bir deprem, Everest Dağı’nda da büyük etkiler bıraktı.
Dünya üzerindeki en yüksek zirve olarak bilinen Everest’in boyunu azalttı. Peki ama nasıl?
2015 yılında Nepal’de meydana gelen büyük deprem, Everest Dağı üzerinde önemli etkiler yarattı.
Bölgedeki kayıplar ve yıkımların yanında pek çok olayı da beraberinde getiren depremin ardından birçok araştırmacı, bu ikonik dağın yüksekliğinde meydana gelen değişiklikleri incelemeye başlamıştı. Çıkan sonuçlar ise şaşırtıcı.
İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nden jeofizikçi John Elliott ve diğer uzmanlar, uydu verilerini kullanarak bölgedeki değişiklikleri titizlikle analiz ettiler. Yaptıkları gözlemler, depremin Everest Dağı’nın yüksekliğini yaklaşık 3 cm azaltmış olabileceğini ortaya koydu.
Ancak bu bulgu, dağın deprem merkezine olan uzaklığı ve doğal ölçüm hataları nedeniyle kesinliği sınırlı bir sonuca bağlıyor.
Nepal ve Hindistan gibi ülkeler, dağın yeni ölçümlerini gerçekleştirmek için çeşitli keşifler de gerçekleştirdi. Hindistan’ın Haydarabad kentinde düzenlenen Jeo-uzamsal Dünya Forumu’nda, Hindistan’ın araştırmacıları dağın yeniden ölçülmesi için çaba sarf edildiği biliniyor.
Bu çabalar, GPS ve üçgenleme gibi modern teknolojilerin yanı sıra geleneksel gözlem yöntemlerini kullanarak Everest’in yüksekliği hakkında daha kesin ve güncel verilere ulaşmayı amaçlıyordu.
Ancak bu süreçte de bazı zorluklar mevcut.
Özellikle dağların doğal olarak yıllık olarak yükselebileceği bilgisi göz önünde bulundurulmalıyken bu durum, depremin neden olduğu küçük çaplı değişiklikleri belirlemeyi daha da karmaşık hâle getiriyor.
Yapılan araştırmaların sonucu bize gösteriyor ki bazı yüksek dağlar küçülmüş, deprem merkezine daha yakın olan daha düşük boyda dağların ise yüksekliği artmış. Everest ise depremin gerçekleştiği merkeze uzak olduğu için yüksekliğindeki ölçümde bir hata olabileceği göz önünde bulundurulduğundan kesin bir sonuca varmak zor ancak bulgular bu yönde.
Depremin Everest Dağı’nın yüksekliği üzerinde muhtemel değişikliklere işaret ediyor olsa da bu etkinin kesin boyutu hâlâ bilimsel araştırma ve tartışmaların odağında olduğunun altını çizmek gerek.