Halkın vereceği vergiyi bile ölçen nilometreler, sahiden o dönem nasıl icat edilmişti?
MÖ 3. yüzyılda inşa edilen ve bin yıl boyunca kullanılan nilometre gibi tarihi yapılar, dönemin toplumu hakkında bilgi almamıza da yardımcı oluyor.
Nilometreler, Nil Nehri’nin yıllık sel döngüsü sırasında su seviyesini ölçmek ve tarımsal faaliyetleri düzenlemek için kritik bir rol oynardı.
Mısır’ın tarihinde Nil Nehri, sadece bir su kaynağı değil; aynı zamanda medeniyetin de temel taşıydı. Binlerce yıl boyunca bu kadim nehir, Mısır halkının hayatını şekillendirdi ve ekonomisini belirledi.
Nil’in yıllık sel döngüsü, tarım arazilerini besleyerek verim almalarını sağlarken su seviyesi üzerinden vergilendirme ve fiyatlandırma gibi önemli ekonomik kararlar alınmasını da sağladı.
Âdeta yaşamın merkeziydi.
Nehrin suları, alüvyonlar sayesinde deltadaki tarım arazilerini düzenli bir şekilde gübrelerdi. Bu da verimli bir tarımın ve zengin bir hasadın teminatı demekti. Aynı zamanda Nil, ulaşımın da ana arteriydi. Gemi ve tekneler, onlarca yıl boyunca ülke içinde insan ve mal taşımanın en güvenilir yolu olarak hizmet verdi.
Gelelim döneminin üst düzey icadı nilometrelere…
Nilometreler, nehrin sularının seviyesini ölçmek ve bunu vergi toplama ve tarımsal planlamada kullanmak için kritik bir rol oynadı.
Bu yapılar, tapınaklarda bulunur ve sadece rahipler ile yöneticilerin erişimine açık olurdu. Nilometrelerin en ünlüsü, Kahire’deki Rhoda Adası’nda yer alıyor. Bu yapı, kralların ve yetkililerin, Nil’in hareketini ve su seviyesini izleyebildiği mermer sütun ve kuyudan oluşuyor. İnşa edildiği MS 861 yılından beri varlığını sürdüren bu yapı, Mısır’ın en eski nilometresi olarak kabul ediliyor.
20. yüzyılda, Asvan Barajı’nın tamamlanmasıyla etkisiz hâle gelen nehir, herkes için oldukça önemliydi. Yaşamın merkezinde yer aldığı için taşkınlıklar, toplumun hayatını etkiliyordu.
İşte bu amaca hizmet etmek için de nilometreler icat edildi.
Temelinde, içine merdivenlerle inilen dairesel bir kuyu olan nilometrenin dibinde dev bir ölçüm çubuğu yer alırdı. Çubuğun üzerinde su seviyesinin nerede olduğunu gösteren işaretler vardı, burada çıkan sonuçlar ise rapor ediliyordu.
Çok su, verimli bir hasat ve yüksek vergi demekken az su ise tam tersi demekti. İşte böylece hem taşkınlıklar ölçülüyor hem de vergiler hesap ediliyordu.
Döneminin çok ilerisinde olan bu icat, yüzyıllar boyunca Mısır halkının ölçümlerini yapmasını sağlamış; doğa ile insan dengesinin nasıl bir arada tutulduğunu göstermiştir.