Görme engellilerin bazı kanser türlerine yakalanma oranının daha düşük olduğunu kanıtlayan çalışmalar, gerçekten de doğruyu yansıtıyor olabilir.
Peki melatonin hormonu, gerçekten de kansere karşı koruyucu bir etki sağlıyor olabilir mi?
Melatonin, vücudumuzun biyolojik saatini ayarlayan ve karanlık ortamda salgılanan önemli bir hormondur.
Görme engelli bireylerde, gören insanlara kıyasla kansere yakalanma oranlarının önemli ölçüde düşük olması, bu hormonun potansiyel koruyucu etkisini gözler önüne seriyor. Newcastle Üniversitesinde çalışmalar yapan Tevfik Dorak’ın bulguları bu noktada önem kazanıyor.
Dorak’ın araştırmaları, melatonin hormonunun kanser gelişimini önlemede kritik bir rol oynadığını ortaya koydu. Özellikle gece ve karanlık ortamlarda salgılanan bu hormonun, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerinin oluşumunu engellemekte etkili olabileceği görüldü.
Fareler üzerinde yapılan deneyler, kör farelerin diğerlerine göre daha uzun yaşadığını ve kanser riskinin minimumda olduğunu gösterdi.
Dorak’ın araştırmasından birkaç sene sonra konuyla ilgili araştırma gerçekleştiren Prof. Dr. Hakan Karagöl’ün açıklamalarına göre de meme kanseri gibi bazı kanser türlerinin, görme kaybı olan kadınlarda belirgin şekilde azaldığı tespit edildi. Bu durum, melatonin hormonunun kanserle mücadeledeki etkilerini güçlü bir şekilde işaret ediyor.
Melatoninin yanı sıra, gece saatlerinde düzenli uyku düzeninin korunması da kanser riskini azaltmada önemli bir faktördür.
Tabii ki bu bulguların tam anlamıyla anlaşılabilmesi için daha fazla araştırma ve derinlemesine inceleme gerekiyor. Kanser tedavisinde melatoninin potansiyelini keşfetmek sağlık sektörü için büyük bir adım olabilir.